kâğıt
Pandôo
Sepekâğıt \sêndagô ?\
- kugbëmbëtï
- Yazıyı yazmak için kâğıdı bulamadı. – [Er/Sie/Es] Fand das Papier zum Schreiben [der Schrift] nicht.
Âpendâsombere
Sepe- kağıtlı, kağıtsız (1)
- (1)
- kâğıt balığı, kâğıt endüstrisi, kâğıt hamuru, kâğıt helvası, kâğıt kebabı, kağıt oyunu, kâğıt para, kâğıt parçası, kâğıt torba, kâğıt uçak (1)
- kağıtça, kağıtçı, kağıtçılık, kâğıtken, kağıtla, kâğıtlama, kâğıtlık, kağıtsa (1)
Âmbupa-môlengê
Sepe- asetatlı kâğıt, atık kağıt, aydınger, aydınger kağıdı, birinci hamur kâğıt, bristol, ciro kâğıdı, çağrı kâğıdı, duvar kağıdı, fotokopi kağıdı, ikinci hamur kâğıt, krepon kâğıdı, kuşe kâğıt, milimetrik kağıt, paket kağıdı, parşömen kağıdı, pelür, samanlı kâğıt, sigara kâğıdı, şamua kâğıt, taharet kâğıdı, tuvalet kağıdı, üçüncü hamur kâğıt, yazı kâğıdı, zımpara kağıdı (1)
- celp kâğıdı, cevap kâğıdı, çağrı kâğıdı, esericedit kâğıdı, imza kâğıdı, iyi hâl kâğıdı, kafa kâğıdı, mazeret kâğıdı, oy kâğıdı, sevk kâğıdı, yazılı kâğıdı (2)
- değerli kâğıt, değersiz kâğıt, kıymetli kâğıt, kıymetsiz kâğıt (3)
- babalı kâğıt, iskambil kâğıdı (4)
- aşı kâğıdı, hüsnühâl kâğıdı, ikametgâh kâğıdı, nüfus kâğıdı, temiz kâğıdı, ölüm kâğıdı (5)